Yazın iki ayını Bodrum da yaşayan biri olarak hemen her yıl bir KOS kaçamağı mutlaka yaparım.Sabah 9.30 da Bodrum yeni limandan Katamaran ile 20 dakika sonra Kos adasındasınız.Kültür aynı kültür çoğunun adı bile Türk adı şipşirin sıcacık bir ada insanları cana yakın bakıyorum da Rumlar bizi seviyor valla doğrusu bende onları seviyorum halklarımız birbirine çok yakın ,galiba ortalığı karıştıranlar politikacılar. Bu güzel adada 3000 kadar Müslüman yaşıyor camiler çok güzel korunuyor bakımlı.Kos Adası’nın(İSTANKÖY) tarihi 3500 yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Kos kenti, M.Ö 300’lü yıllarda Helenistik dönemde tarihinin en parlak yıllarını yaşamıştır. 336 yılında Büyük İskender tarafından fethedilen Kos, daha sonra Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiştir. Kos Adası, bu dönemin en ünlü şarap ve tekstil merkezi olmuştur.
1315 yılında St John Şövalyeleri’nin idaresi altına giren Kos, 1523 tarihinde diğer adalar ile birlikte Osmanlı egemenliğine katılmıştır. Uzun bir süre Osmanlı egemenliğinde kalan Kos, Birinci Dünya Savaşı sonrasında diğer 12 adayla birlikte Yunanistan’a dahil olmuştur.
Tarihi kalıntılar bu modern tatil merkezi ile iç içe geçmiştir. Palmiye ve çam ağaçlarıyla süslü yasemin kokulu caddelerinde kafeler ve turistlik bir çok dükkanın dışında Antik Roma Agorası, antik tapınak ve bir bazilikasıyla harabeler adaya gelen turistlerin en çok ilgi duyduğu alanlardır.2400 yıl önce gölgesinde Hipokrat’ın öğrencilerine ders anlattığına inanılan Hipokrat Ağacı da
Tabi Hipokrat’ın ilk hastanesi olarak bilinen kalıntılar da adanın görülecek yerlerindendir.
Kos Adasının karakteristik bir yerini teşkil eder.
Bu hastane Asklipion bölgesindedir. Burası Hipokrat’ın ölümünden sonra sağlık tanrısı Asklepios’a adanarak kurulmuştur.
Burada tanrının adına inşaa edilmiş bir tapınak, tıp okulu ve Apollon Sunağı kalıntıları vardır.
Antik zamanlarda dünyada sadece üç adet bulunan bu hastanelere (biri de İzmir-Bergama’daki Asklepeion’dur) her yerden insan tedavi olmak ve ya öğrenci olmak için geldiği bilinmektedir.
Kos Adasındaki bir başka tarihi mekan da bir zamanlar 26 odası ve 3 yüzme havuzu olan evin yerlerinde de aslan, leopar ve yunus gibi deniz yaratıkları motifli mozaikler bulunan ise 1800 yıllık bir Roma Villası olan Casa Romana’dır
Ayrıca Kos Adasında bir Arkeoloji müzesi de bulunur. Bu müzede birçok tarihi eserin yanında Hipokrat’ın mermerden bir heykeli de var.
Kos da dolaşırken alış verişe vaktiniz olursa, mutlaka Kos şarabı,sakız likörü,bütün kış şarapta bekletilmiş özel bir peynirleri var onu,mutlaka alın ve de mutlaka NİCK THE FİSHERMAN da Simi karidesi ahtapot dolması,midye ev şarabının tadına bir bakın derim.M
Leave A Comment